NATO'nun Türk donanmasını Karadeniz ve Türk Boğazları'nın öncelikli sorumluluk alanı olarak tanımladığını, Yunanistan'a ise Ege ve Akdeniz'in komuta sorumluluğunun verildiğini belirten Gürdeniz, şöyle konuştu: “Türkiye'nin akrabalarını koruyacak bir deniz gücü yoktu.” Denizden adaya kuvvet aktararak adada. “Buna rağmen, adada Türklere yönelik artan baskıya ve dökülen kana son vermek için Mersin ve İskenderun'da oluşturulan deniz görev grubunun 7 Haziran 1964'te Gazimağusa'ya taşınması planlandı.”
Gürdeniz, şunları söyledi: “Kıbrıs'taki Türklerin yaşam desteğinin Türkiye olduğu açıktı. Bu bağlamda donanmanın güçlendirilmesi ve öncelikle çıkarma gemilerinin bulunması gerekiyordu. Bunu çok erken fark eden Cumhuriyet gazetesi önemli bir adım attı, etkisi büyük oldu” dedi.
Gürdeniz sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni çıkarma gemilerinin inşası için bağışlar çığ gibi artıyordu. Türk Deniz Kuvvetleri Birliği 11 Mayıs 1965'te kuruldu. Dernek, “Millet Yapacak” kampanyasını Cumhuriyet gazetesinden devraldı. Önce Cumhuriyet gazetesinin yakılmasıyla, ardından da Deniz Kuvvetleri Birliği sayesinde halkın katkısıyla 20 Temmuz 1974 sabahı Kıbrıs'a yönelik amfibi harekâtının 32 çıkarma gemisi donanmaya teslim edildi. Yani Kıbrıs'ta Türkiye kazanırsa bunun nedeni halkın bağışlarıyla sağlanan çıkarma gemileriydi. Cumhuriyet donanmasının Atatürk'ten sonraki büyük canlanışı Cumhuriyet unvanıyla tetiklenmiştir. Mavi Vatan'ın büyük uyanışına ve Kıbrıs adasında jeopolitik değişime neden olan gücün yaratılmasına katkıda bulunan o dönemin her kademesindeki devlet yöneticilerine, bugünkü kuşaklar, Cumhuriyet gazetesi çalışanlarına çok şey söylemişler. yayınladığı ve kampanyaya destek verdiği manşetlerle büyük bir fark yarattı ve her şeyden önce minnettar ve şerefli Türk milletine borçludur.