AKP'nin ilk kez ikinci parti konumuna gerilemesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın muhalefetle başlattığı “normalleşme” adımları “erken seçim” tartışmalarına yol açarken, Erdoğan'ın olası bir seçimi “olmadan” başlatma kararı da gündeme geldi. AKP'de ve hükümette 'inceleme sürecini başlatıp belli bir düzene koymak' Erken seçime hiçbir zaman olumlu bakmayacağını da belirtmek gerekiyor.
Erdoğan, AKP örgütleriyle yaptığı kutlamada bir kez daha seçimsiz geçen 4 yıla dikkat çekti ve “erken seçim” tartışmalarının önünü kesti. Edinilen bilgiye göre, Erdoğan'ın “ekonomide ve vatandaşların alım gücünde iyileşme yaşanmadan hiçbir erken seçim kararına yanaşmayacağının” altı çiziliyor. Erdoğan'ın seçimsiz geçen dört yıl içinde hükümet olarak revizyonlara daha fazla odaklanacağı ve kalkınma politikalarına öncelik vereceği belirtiliyor. Yeni yatırımlar ve projeler için bakanlara talimat vereceği de söyleniyor.
'PARTİDE DEĞİŞİM'
Erdoğan'ın 4 yıl içinde ekonomiyi iyileştirmeyi hedeflediği, aynı zamanda yeni politika ve söylemler üretebilen, halkın seveceği ve güveneceği yeni isimleri partiye kazandırmak istediği vurgulanıyor. Erdoğan, yerel seçimlerin ardından “partide değişim” mesajı verdi ancak beklenen “değişimin” 2025 yılında yapılması planlanan olağan kurultayda gerçekleşeceği kamuoyuna açıklandı. Partide vizyoner yeni isimler yer alırken, Erdoğan'ın 2028 seçim sürecinde Türkiye'ye yönelik iç ve dış tehditlere dikkat çekeceği belirtiliyor.
KAPILAR MUHALEFETE KAPATILMAYACAK
Ayrıca Erdoğan'ın “Türkiye'ye yeni bir anayasa vermeden ülkeyi seçime götürmek istemeyeceği” belirtiliyor. Ancak Erdoğan'ın yeni anayasa çalışmalarıyla siyasette “normalleşme” sürecinin devamını sağlayacağı ve bu nedenle “toplumun her kesimine ulaşarak partiyi her kesime hitap eden bir konuma getirmek istediği” belirtiliyor. AKP'nin kuruluşunun ilk yılları söz konusu olduğunda.” Bu nedenle Erdoğan'ın gelecekte muhalefet cephesine “kapıları kapatmayacağı” kesin değil. AKP'nin 2028 stratejilerinden birinin de “toplumsal uzlaşma, siyasetteki gerilimi azaltmak ve gerilim azaldıkça AKP'ye olan güveni artırmak” olduğu vurgulanıyor.