Kirpi balığının Akdeniz'e nasıl ve nereden ulaştığını anlatan Doç. Dr. İnci Tüney Kızılkaya, şunları söyledi: “Şu anda denizlerimizde 7 farklı türde kirpi balığı bulunuyor. Bu balıklar sularımıza Süveyş Kanalı yoluyla Kızıldeniz'den ve Hint-Pasifik Okyanusu'ndan gelmiştir. Akdeniz su sıcaklıkları arttıkça birçok göçmen türümüz var. Bu göçmen türlerden bazıları aşırı çoğalarak baskın hale gelir. Bu tür canlılara istilacı türler diyoruz. Kirpi balığının oluşturduğu tehlikeler hakkında bilgi veren Doç. İnci Tüney Kızılkaya, şunları söyledi: “Kirpi balığının tehlikelerinden bahsedecek olursak, sularımızda bulunan türler ölümcül toksinler içerir ve kesinlikle yenmemesi gerekir. Kirpi balığı arasında 'Lagocephalus sceleratus' türü şu anda en tehlikeli olarak kabul ediliyor. Bu tür toksik tetrodotoksin (TTX) dediğimiz bir toksin üretir. Kirpi balığı Lagocephalus sceleratus ilk kez 2005 yılında Gökova Körfezi'nde tespit edildi. “Bu tespit Türkiye'den Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi akademisyenleri tarafından tüm Akdeniz için kaydedildi” dedi.“Kirpi balığının Türkiye’de verdiği yıllık zarar 2 milyon euroyu buluyor”Kirpi balığının verdiği zararlardan bahseden Doç. İnci Tüney Kızılkaya, şunları söyledi: “Yapılan araştırmalar, kirpi balığının Türkiye'de her yıl ekonomiye 2 milyon euro civarında zarar verdiğini gösteriyor. Bu balıkların çok çeşitli organizmaları tüketebilme yetenekleri ve sert dişleri nedeniyle çeşitli ekosistemlerde ciddi sorunlara neden olduğu bilinmektedir. Kirpi balığı tetradentat familyasına aittir ve üst kısmında iki, alt kısmında iki keskin dişe sahiptir. Bu dişler balıkların etraflarındaki her şeyi hızlı ve etkili bir şekilde tüketmelerini sağlar. Akdeniz'in Türkiye kıyılarında ve Ege Denizi'nin güneyinde yaygın olarak bulunan bu balıklar, yerel balık türlerinin popülasyonlarını tehdit etmekte ve balıkçılık sektörüne zarar vermektedir. Uzmanlar, kirpi balığının kontrolü için acil önlemlerin alınması gerektiğini vurguluyor. Bu türlerin yayılmasını önlemek ve ekonomik kayıpları en aza indirmek için daha etkin yönetim stratejilerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Türkiye'de kirpi balığı hem balıkçılık sektörüne hem de deniz ekosistemlerine ciddi zararlar vermektedir. Balıkçılar, kirpi balığının av araçlarına zarar verdiğini, bu durumun hem av kaybına hem de av araçları açısından ciddi maddi zarara yol açtığını söylüyor. Hızla çoğalan bu balıklar, yerel balık popülasyonları üzerinde ciddi baskı oluşturmakta ve ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Kirpi balığının en büyük ekolojik zararı hızla çoğalması ve denizlerimizde onları yiyebilecek canlıların bulunmamasıdır. “Kirpi balıkları ahtapot, mürekkep balığı, kalamar, karides ve balıkları tüketiyor ve bu balıkların aşırı tüketimi diğer deniz canlıları üzerinde baskı oluşturuyor” diyen Prof. Kaş ve İskenderun'da balık dokularının tamamının tehlikeli düzeyde toksin içerdiğini tespit ettik. Tetrodotoksin maddesinin kirpi balığında ağrı kesici olarak kullanımına ilişkin çeşitli çalışmalar ve girişimler mevcut ancak onaylanması ve piyasaya sürülmesi için hala zaman var. Onay alınması durumunda bu yönde çalışmalarımız aktif hale gelecektir. Ekosistemimizin ve ekonomimizin iyiliği için kirpi balığının çoğalmasını engellemeye çalışıyoruz. Bazı amatör balıkçılar kirpi balığını tanıyamayabilir ve tükettiklerinde istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. Kirpi balığının neden olduğu ekonomik ve ekolojik zararın azaltılmasına yönelik farkındalık ve kontrol faaliyetleri yürütülmektedir. “Tarım ve Orman Bakanlığı, kamuoyunu bilinçlendirmeye yönelik çeşitli projeler geliştirip uygulamakta, eğitim ve bilgilendirme faaliyetleri yürütmektedir. Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası.”
—–Sponsorlu Bağlantılar—–
—–Sponsorlu Bağlantılar—–